Business Owners Erasmus

Hedefler

Stratejik düşünme
Karar alma
Kendini motive etme – Motivasyon becerileri
Zaman yönetimi, müzakere ve yetkilendirme
Etik değerler
Takım oluşturma
İletişim becerileri

 

STRATEJİK DÜŞÜNME

Tanım:

Stratejik düşünme bir iş fikri, bir işin devam ettirilmesi gibi konularda geleceği düşünmek ve planlamaktır.
Genel olarak şirket vizyonu, şirket misyonu, değerleri, iş piyasasında temel rekabet esasları üzerine kurulur.

Şirketin faaliyet baskısı genellikle temiz ve net bir yön tayini için bir tehdittir. Yalnızca orta vadede değil, aynı zamanda uzun vadede aynı etkiyi gösterir. Bir imalatçı günlük işine yada haftalık çalışmasına odaklanmalıdır; bir ustabaşı yada ara yönetici muhtemelen aylık yada yıllık çalışmaya odaklanır. Lider olmak isteyen yada lider pozisyonunda olan bir kişi ise önündeki en az 3-5 yıllık sürece odaklanmalıdır. Bu şekilde odaklanma kendisini işbirliği yaptığı yada birlikte çalıştığı insanlar için itici bir güç haline getirecektir. Burada önemli ve ayırt edici unsur, kişinin demir ve diğer hassas metalleri çeken bir mıknatıs gibi fikirleri ile diğerlerinin zihinlerinde bir etki oluşturmasıdır (vizyon).
İş dünyasının bu üyeleri için gelecek, başarılı aktörler olabilecekleri cazip bir şov olarak algılanmalıdır.

 

KARAR ALMA

 

Tanım:
Karar alma, mümkün olduğunca rekabet ortamında ve özellikle ZAMAN faktörünün ön planda olduğu durumlarda, dinamik aktörlere odaklı bir şekilde karar geliştirmedir
Bir karar, sanal olarak eşitli seçenekler sunan bir sürecin son safhasıdır. Karar verici kişi, iki yada daha fazla alternatiften birini tercih etmek durumundadır.

Yalnızca sısa vadeli seçenekleri değil, aynı zamanda – mümkün olduğunca – orda vadeli ve uzun vadeli seçenekleri de düşünecek şekilde vizyon ortaya konmalıdır.

 

KENDİNİ MOTİVE ETME – MOTİVASYON BECERİLERİ

 

Tanım:
Lider, kurum içinde ve dışında tüm işbirlikçilerine işin ideal hedeflerine ve pratik hedeflerine ulaşmak için kendi enerjilerini üretmeleri için teşvik etmeli, cesaretlendirmelidir.

Son 20-30 yılda, küreselleşme daha ön plana çıkmıştır. Küreselleşme ile dünya gittikçe küçülmekte, sınırlar ortadan kalkmaktadır.

Genel olarak teknoloji sayesinde, ve özellikle de internet sayesinde, internetin olduğu her yerde zaman aynıdır ve mesafeler gittikçe kısalmaktadır.

Dolayısıyla, iş dünyasında en temel, en zorlu, en esas stratejik ve potansiyel unsur insan rolüdür. İnsanların bireysel ve hakiki katılımı stratejiktir, ve rekabetteki esas fark budur. İşletme sahibi bireylerin motivasyonuna katkı sağlamalı, onların işlerini kolaylaştırıcı bir lider olmalıdır.

Şunu her zaman hatırlamakta fayda vardır: İNSANLAR MOTİVE EDİLMEZ: ONLAR KENDİ KENDİNİ MOTİVE EDER! O halde liderin rolü birlikte çalıştığı insanlara hedefler önermek, dikkatlerini toplamak ve onları o hedefe yönlendirmektir. Bu süreçte para elbette olmalıdır; ancak olması gerektiği kadar.

 

ZAMAN YÖNETİMİ, MÜZAKERE VE YETKİLENDİRME

  

Tanım:
Bir liderin her zaman için yapabileceğinden çok fazla işi vardır. O halde, işlerinin gerektirdiği şekilde kendini programlayabilmesi için yeni yaklaşımlar ve bazı pratik uygulamalar geliştirebilmelidir.

 

1. Zaman yönetimi. Temel kural şu şekilde özetlenebilir:
“Sen zamanını yönetmelisin, zaman tarafından yönetilmemelisin!”. Bunun için en önemli hedeflerini tanımlamalı, öncelik ve önem sırasına göre davranmalısınız. Aksi halde bazı olaylar ortaya çıktıktan sonra sizin zamanınızı çalacaktır. Bir diğer ifadeyle, büyük yazar, uzman ve yönetim disiplininin mucidi Peter Drucker şöyle der: “Önce en önemli işlerini yap, sonra ikinci önemli olanı yapma.. Aksi takdirde ne birinci öncelikli olanı, ne de ikinci öncelikli olanı yapmaya fırsat bulamazsın”.

2. Müzakere. Bilişim ve iletişim her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Bir lider hem hedefine yönelik bilgiyi, hem de kişisel yaklaşıma yönelik iletişimi aynı anda yönetmelidir. Müzakere kişinin hedeflerinin %100’üne ulaşamayacağının farkında olması, bir kısmından feragat etmesi gerekebileceğini bilmesidir. Burada ihlal edilemeyecek bir kırmızı çizginin bulunması çok önemlidir. Bir müzakerede, pazarlıkta yada anlaşmada gerçekten en önemli olan hususlar ilk önerilen yada açıkça konuşulan hususlar değildir. Gerçek amaçlar ve düşünceler genellikle gizlidir. Bir diğer tabirle, söylenen şeyler genelde en önemli olan duygu ve düşünceleri içermez. Önemli olanları anlayabilmek gerekir.
Bunlara ek olarak, “kutuplaşma”dan yada “çivi çiviyi söker” mantığından uzak durmak gereklidir. Sürecin devam etmesi gerekir. Kutuplaşma/radikalleşme sürecinde dışarıya çıkış yolu bulmak çok önemlidir.

3. Yetkilendirme: Özellikle yeni girişimcilerin kendi enerji ve fikirleri sayesinde, yetkilendirme çok zor gerçekleşir. Genç girişimciler genel olarak emir vermeye yatkındır. Ancak işlerin karmaşıklaştığı durumlarda, onlar bazı işler için yetki devretmeyi öğrenmelidirler.
Yetkilendirme yada vekalet verme dediğimiz kavram, bir sonuca ulaşmak üzere, yetki ve sorumluluğun paylaşılmasıdır. Yetki verilen kişinin işleri nasıl ne şekilde sürdürdüğü işin sonunda değil, iş esnasında kontrol edilmelidir. Ancak bu kontrol zamanları çok kısa olmamalıdır. Yetki verilen kişinin yaptığı işi sürekli olarak kontrol etmek, bu kişinin inisiyatif alma konusunda yetersiz kalmasına neden olacaktır.

 

ETİK DEĞERLER.

 

Tanım: 
Etik değerleri takip etmek ve uygulamak yalnızca “anında avantaj sağlama”ya odaklanmak olmamalı, aynı zamanda şirketin itibarını gözetmek (orta ve uzun vadede) olmalıdır.

Bunu şu şekilde ifade edebiliriz: Bazen anlık olarak şirkete kar sağlayabilecek ve son derece cazip görünen bazı şeylerden, şirketi “temiz” tutmak için uzak durmayı bilmeniz gerekecektir. Bu gibi durumlardan ve zorlu anlardan şu uyarıyı aklınıza getirerek kolaylıkla çıkmanız mümkün olabilir:

“Altına gireceğiniz şeyin size getireceğini biliyor ve bunu istemiyorsanız, BUNU YAPMAYIN!”

Etik değerler, şirket değerlerinin ana unsurlarıdır; vazgeçilmez, manevi değerlerdir ve şirketinizin mirasıdır. Fırtınalı zamanlarda etik değerler adha güvenilir bir hal alır ve firmanızın çalkantılı zamanlarda güvencesi olan bir “çapa” görevi görür.

 

TAKIM OLUŞTURMA.

 

Tanım: 

Takım oluşturma, iş dünyasında motive insanların orta vadede bir araya gelerek müşterek çalışma ortamı oluşturmaları ve bunun için ihtiyaç duyulan beceriler bütününü ifade eder. Bu, şirketlerin geleceği için bir gerçek hayat sigortası hükmünde bir oluşumdur. Takım oluşturma, çalışanlarınızı iş grupları şeklinde bir araya getirdiğiniz, kişisel amaçlarınızı ve hedeflerinizi birlikte analiz ve istişare ettiğiniz, görüşlerini sizinle paylaşmaları için fırsat verdiğiniz, çalışanlarınıza değer verdiğinizin göstergesidir. Yani:

 

- anlaşılması, tartışılması, mümkün olduğunca paylaşılması gereken bir vizyon önermektir, bu sayede çalışanlarınız firma vizyonu içerisinde yer aldıklarını hissederler
firma misyonunu tanımlamaktır, potansiyel müşterilerinize neyi sunacağınızı, hangi çözümleri getireceğinizi anlamak ve bunu ifade etmektir. Müşterilerinizin mutlu olması, sizin emeğinizin maddi ve manevi karşılığını vermesi, ürünlerinizi ve firmanızı tekrar tercih etmesi için bunu yapmalısınız.
şirket değerlerini açıklamalı ve pekiştirmektir. Fırtınalı zamanlarda sizi güvenle bir noktada tutabilecek bir “çapa”, sizi bilinmeyen noktalara doğru sürüklenmekten korur.
gerçek rekabet faktörlerine odaklanmaktır, bu sizi ve firmanızı bulunduğunuz coğrafik, ekonomik ve kültürel kontekst içerisinde tek ve en iyi kılar.

 

İLETİŞİM BECERİLERİ:

 

Tanım: 

İletişim becerileri, iş dünyasının içinde ve dışında insanların «sıcak bir şekilde» hedeflere yönelmesini amaçlayan spesifik becerilerdir.

Bilişim ile İletişim arasında temel bir fark vardır.

- Bilişim soğuk bir ifadedir: bilgi aktarımının resmi bir şekilde ifade edilmesidir

Bir diğer ifade ile «belirli bir formata sahip eylem»dir. Temel bileşenleri teknik unsurlardır.

-İletişim ise daha sıcak bir ifadedir. İnsanların fikirleri, duyguları, amaçları, idealleri paylaşmasıdır.

Bir diğer ifade ile «ortak eylem»dir. Temel bileşeni insandır.

Etkili bir iletişimi gerçekleştirebilmek için en az iki hususa dikkat etmemiz gerekir:

1.İnsan iletişimi bileşenleri. İnsan iletişiminin üç ana unsuru vardır:

- Sözlü iletişim: neyi söylediğimiz esas alınır, cümle olarak telaffuz edilenlerdir.
Paraverbal iletişim: nasıl söylediğimiz esas alınır, ifadelerimizin kullanılış biçimidir.
Sözsüz iletişim: neyi söylemediğimiz esas alınır, söylemediğimiz ancak davranışlarımızdan çıkarılabilen ifadelerdir.

Güvenilir araştırmalar, iletişim içerisinde bu üç unsurun oranını 1/3 – 1/3 – 1/3 olarak tesbit etmiştir. 

2. Etkili iletişimi gerçekleştirmek. Etkili bir iletişimi gerçekleştirmek için karşınızdaki muhatabınızın kültürel ve pratik kodlarını en iyi şekilde kullanmaya çalışmalısınız. Bu bazen zarif ve düzgün bir Türkçe, yada başka bir dil, bazen bir jargon, bazen de yerel ağız kullanımı olabilir. Bu esnada, söylediklerinizin doğru şekilde anlaşıldığını, mesajınızın yerine ulaştığını teyit etmek için muhatabınızdan geri dönüt almaya dikkat etmelisiniz.